Diyarbakır’da Merkez Kayapınar ilçesinde çalıştığı özel hastanede 2 yıl önce misafire “sallama” çay ikram gerekçesiyle yöneticisiyle çıkan tartışmanın ardından işten çıkarılan Mehmet Kızıltaş, Diyarbakır 3. İş Mahkemesinde haklarının iadesine ilişkin dava açtı. Avukat Hanifi Kandemir tarafından mahkemeye sunulan dilekçede, müvekkili Kızıltaş’ın 20 Haziran 2013’te davalı şirkette aşçı olarak çalışmaya başladığı, iş akdinin 19 Ekim 2021’de feshedildiği belirtildi.
Olay günü yöneticisinin çayın demli olmaması ve hazır sallama çay kullanılması nedeniyle Kızıltaş’ı azarladığı iddia edilen dilekçede, şu ifadelere yer verildi: “Müvekkil, yöneticiye gündüz talimat gereği demleme çay yapılmadığını söylemiştir. Buna rağmen müvekkil azarlanmasına ve iş akdinin feshedilmesi tehdidine rağmen hakaret ve fiziki müdahalede bulunmadan tepkisini göstermiştir. Böyle basit bir mevzu için çocuk gibi azarlanıp tahrik edilen müvekkilin iş akdi feshedilmiştir. Yasayla belirlenmiş herhangi bir iş akdinin feshi yokken bu şekilde iş akdinin feshedilmesi hukuka aykırıdır. Haksız şekilde işten çıkarılan müvekkilin işine dönmesi için işe iade davası açma mecburiyetimiz doğmuştur.”
Dilekçede, iş akdinin feshini geçersizliğinin tespiti kararıyla İş Kanunu’nun 21. maddesi gereği işe başlatılması, başlatılmaması halinde müvekkile 8 aylık ücreti tutarında tazminat ödenmesi, kararın kesinleştirilmesine kadar çalıştırılmadığı süreler için de müvekkile 4 aylık ücret talep edildi. Davalı taraf ise verdiği dilekçede, “Sözleşmenin haklı nedenle feshedildiğini, davanın mesnetsiz, gerçeğe aykırı ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu” öne sürerek, davanın reddine karar verilmesini istedi. Diyarbakır 3. İş Mahkemesi, Kızıltaş’ın açtığı davada işverenin 77 bin 340 lira tazminat ödemesine karar verdi.
Mahkemenin gerekçeli kararında şu ifadeler kullanıldı: “Davacı ve yönetici arasında işyerine gelen bir misafire çay ikram edilmesi gibi basit bir konuda tartışma yaşanmıştır. Davacı, yöneticiye yönelik herhangi bir müdahale ve sataşmasının olmadığı görülmüştür. Feshin eyleme oranla ağır kaldığı, son çare olarak başvurulması gereken bir yaptırım olması gerekliliği karşısında alınabilecek başkaca önlemler ve uygulanabilecek başka yaptırımlar dikkate alınmadan doğrudan fesih yolunun tercih edilmesi, haksız ve geçersiz olduğu kanaati oluşturmuştur. Bu nedenlerle davacı tarafın işe iade talebinin kabulüne karar verilmiştir.”
kararı olumlu bulduklarını ifade eden Kandemir, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Zira 8 yıllık bir işçinin çok basit bir sorundan kaynaklı iş sözleşmesinin feshedilmesi hukuka ve vicdana aykırıdır. Yapılan fesihle eylem arasında bir orantı olmadığı net şekilde ortayı çıkmaktadır. İşverenin müvekkili olan işçiyi demleme çay mevzusundan kaynaklı olarak iş sözleşmesini feshetmesi ve akabinde yerel mahkemenin yapılan feshin haksız olduğunu ve hukuka aykırı olduğunu belirtmesi bizim için yerinde bir karardır. Aynı zamanda Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi de verilen kararın doğru olduğu gerekçesiyle işveren vekillerinin istinaf başvurusunu reddetti. Bu karar bizim için emsal niteliği taşımaktadır. İşverenler iş sözleşmesini feshetmeden önce iki defa düşünmeleri gerektiğini düşünüyorum.”